Ben Ajda’ yı çok severim. Söylediği şarkıları orijinallerinden daha iyi yorumlamıştır. Memlekette sanatçı denilecek 3-5 kişiden biridir. Sahneye çıktıgı ilk gün başarılı olamasa da kendini her geçen gün geliştirmiştir. Sonra ne olduysa oldu yok hükümete yaklaştı vs filan tu-kaka oldu. O zaman Charles Aznavour’ u da sevmeyelim. Neymiş adam Ermeni imiş. Ya bırakın Allah aşkına… İnsan kendi işinde yaptığı ile değerlendirilmelidir. Gerisi pislik atmaca, daha da vahimi kültürsüzlük ve cehalettir.
Neyse bundan sonra ne olacak? Daha önceki yazılarımızı okuma zahmetine katlananlar bilirler. Geçen Eylül’den beri yazıyorum. Geliyor! Diyorum. Ben doktor değilim ama Corona dedikleri labaratuarda üretilen bir virüstür. Yani bu anasını 1 dolara satacak kadar alçalan insanoğlu tarafından üretilip yine insanoğluna servis yapılmıştır. Detaylarını doktorlarımız TV lerde konuşuyorlar zaten! Aynı deprem uzmanları gibi… Kardeşim bir kere de biri daha önceden haber versin. Neyse bu konuda yazdıklarımdan dolayı çok rahatım. Çok şükür.
Kendi konumuzdan devam edelim. Birincisi Almanya batmıştır. Ben Afyon filan içmedim ve bunu ilerideki gunlerde daha iyi göreceksiniz. Ayrıca ben Deutsche Bankasının battığını çok ama daha önceden söylediğim için bu konuda da rahatım. Ha “Söyle para kazandık, şunları yaptık” diyip bunları bilgisiz denetçilere kakalayan ve bu işten prim kazananların hepsi ama hepsi en geç 1 ya da 2 yıl içinde yargılanacak. Bu sadece Almanya icin degil, dünyadaki bütün yatırım bankaları ve yöneticileri için geçerli.
Almanya neden battı? Almanya geçen cuma günü devlet olarak butun şirketleri ve bankaları kurtaracağını açıkladı. “Excuse me?” Ya senin zaten 2008’ de en büyük iki bankan battı. Birinin hala 20 trilyondan fazla türev ürünü pozisyonu var. Senin ekonomin 4 trilyon. ECB denilen dünyanın en büyük hedge fonunun parası olmasa sen parayı nerden buluyorsun ? İMF 1 trilyon verecekmiş. Hani nerde para? Kimin parası, hangi bankada?
“Dünyayı bekleyen en büyük tehlike” , “ Currency wars” diye bir çok yazı yazmıştım geçen sene. Aslında ben bunu geçen sene bitmeden bekliyordum ama önce test ettiler. Sonra da huzurumuza sundular. Burada ayrıntılara girmeyeceğim, detaylı olarak daha önceki yazılarımızda var. Petrol 10 Usd’ a gidiyor, borsalar çöktü, Usd likiditesi baş gösterdi ve de en önemlisi ABD’ de faizler sıfıra gitti. Bunların hepsini bir bir söyledim, “paranız varsa harcayın” dedim.
Bundan sonrası borsalar için satış devam. Arada bir “dead cat bounce” dediğimiz kafa kaldırmalar mutlaka olacaktır ama bu korku insanlara yeter. Borsalar çok ama çok uzun bir süre aşağı trendde devam edecektir. Yani 2020’ den beklentilerimiz gerçek olacaktır. İnsanlar daha da fakirleşecektir. Ama ben size iki şey söyleyeyim mi? Ve bunu hiçbir zaman unutmamak lazım! 1) Akla nazar değmez 2) İnsanoğlunun kibiri geçmez.
Yarın bir gün -atıyorum benim goldfinger ! – çıkıp diyecek ki ! “Kardeşim ben Almanya’yı aldım”. Swissair’ in hisse senedi nasıl seneler önce sıfıra düştüyse Deutsche Bankasının da düşecek. Ne yapacak Almanya? Peki Almanya’nın savaş ile yapamayıp da kendine kole ettiği Avrupa ülkeleri? Onlar ne yapacak?
Neyse bu Avrupa. Şimdi Körfez diye bir bölge var malum. Dünyanın kanseri Suud’ ların yaşadığı ve de 1986’ dan beri parası sabit çıpa (3.75) olan yer. Geçen sene dedik “Aramco alacak olanlar paralarının yarısını kaybederler”. Kendilerinin ne balon olduğunu benden daha iyi biliyorlar! NY da borsaya kote etmediler. Bu dediklerim petrol 65-70 iken olan şeyler. Şu an 26, bu hafta 10’ a gidecek ve orada kalacak! Peki ya körfezdeki sabit çıpalar? En az yüzde 50 devalüasyon olacak. Tabii bir de işin sağlık yönü var. Sıradan bir Arab’ın eline su en son 5 sene öncesinde yağmur yağdığında değmiştir!
Gelelim Üçüncü kırılgana. O da İsviçre ve Japon merkez bankaları. Bu bankalar kendi dövizlerinin değerlenmelerini istemiyorlar. Bunun birçok nedeni var. Burada detayına girmeyeceğim. Zayıf Euro, Usd alımı getiriyor. Fakat hiç kimse de -Coniler başta olmak üzere- ABD dolarının fazla yüksek olmasını istemiyor. Sonuç olarak piyasa eur’ yu CHF ve de Jpy’ nine karşı da satmak istiyor. Fakat yapamıyor ! Neden? Çünkü bu iki merkez bankası da müdahale ediyor. Milyarlarca Eur alıyorlar kendi dövizlerine Karşı. Bu rakamlar inanılmaz boyutta. Sadece son 2 hafta SNB 15 milyar Euro aldı, CHF değerlenmesin diye. Sonuçta euryen 100’ un altına, Eurchf’ te 0.80’ e gidecek. (Şu an 118 ve 1.05). Özellikle EurChf aynı DemChf gibi olacak.
Peki gelelim denklemin son halkasına ve en önemlisi olan conilere… Onlar -her ne kadar aksini söyleseler de- ABD dolarının artmasını istemezler. Adam 150 puan faiz indirdi, ABD doları hala yukseliyor… Fed Başkanı çok fırçalar yedi Trump’ tan yok 25 imiş 50 imiş ! Aysecik! Havlu at Powell! Senin yaptığın işi yapacak binlerce insan var. Kısacası bundan sonrası icin Abd doları alırken dikkat edin. Her şey çok ama çok çabuk değişebilir. Altın konusunda görüşümüzü koruyoruz. Yukarı !
Son olarak ABD doları likiditesinden dolayı Türk Euro Bond’larının verimleri yüzde 10’ lara yaklaştı, çok büyük satış geliyor. İsin ilginç tarafı ise neredeyse TL faizleri ile aynı seviyede. Sizce bu normal mi?
Şanslı kalın
Atalay
Yorum