By 
Sweet the rain’s new fall, sunlit from heaven
Like the first dewfall on the first grass
Praise for the sweetness of the wet garden
Sonbaharı kimi çok sever, kimi hic sevmez. Ben severim. Bence yaz tembelliğinden çıkışın bir habercisidir. Bana sanki daha bir gerçek gibi gelir. Çoğunlukla da piyasada beklenmeyen hareketler Sonbaharda olur. Gerçi bu sefer kötümser beklentide olanlar çok ve genelde çoğunluk neyi beklerse o gerçekleşmez ya da beklendiği zaman gerçekleşmez. Peki bu sonbahar bize neler gösterecek?
Hafta sonu Hong Kong’ta tatsız olaylar oldu ve de olmaya devam edecek gibi görünüyor. Kimse ‘Maske takmama’ uyarısını ciddiye almıyor ve “We are all Chinese” diye bağırıyor.
Tabii bu olayların bir bedeli oluyor. Çin’in döviz rezervleri düşüyor (3.1 trilyon ABD dolarının altına geldi), Altın rezervleri düşüyor ve aynı zamanda büyüme de düşüyor.
Nisan 2018’den beri Yuan yüzde 11’den fazla değer kaybetti ve PBOC (People’s Bank of China) müdahale etmezse bu değer kaybı daha da büyüyecek. Aşağıda linkini gördüğünüz devasa domuzlar bile fayda etmeyecek gibi!
Kısacası ABD-Çin Ping Pong maçı kimseye fayda getirmiyor…
Diğer taraftan ABD’de (Ukrayna ile ilgili olarak) ikinci bir ‘Whistleblower’ peydah oldu ve yetmezse bir üçüncü de kapının arkasında bekliyor gibi!
The lawyer representing a whistleblower, whose complaint fueled the Democrats’ attempt to impeach Trump for “pressuring” Ukraine, said that a second intelligence officer with “first-hand knowledge” of allegations has spoken up.
Attorney Mark Zaid told ABC News that he is now representing the second whistleblower, who had already been interviewed by Inspector General of the Intelligence Community Michael Atkinson.
Earlier, the New York Times reported that a second person may come forward and testify about the case, but it was not immediately clear whether Zaid’s new client is the same person.
Bütün bu gelişmeler zaten ‘Stagflation’ içindeki dünyamıza bir katkıda bulunmadığı gibi her şeyi daha da kötüye götürüyor. Hele Almanya ve Avrupa’nın durgunluğa girebileceği haberleri ise ‘altı aylık hamile kadına acaba mı’ demek gibi birşey.
Petrol konusunda görüşlerime katılanların çoğalmasını görmek beni hem sevindiriyor hem de kuşkulandırıyor! Daha dün variline 150 ABD doları dedikleri petrolü nasıl bu kadar çabuk sattılar?
UK’de ise ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ olanca hızıyla devam ediyor. BoJo (Boris Johnson), Birleşik Krallığı (UK), Avrupa’dan ayırabilmek için elinden ne gelirse yapmaya hazır! 17 Ekim’de Avrupa Topluluğu’nun nihai kararı sonrasında tekrar bir ‘erteleme’ gelmemesi icin Kraliçeye kendini görevden almasını bile isteyebilir. Gerçekten Boris’i Avrupa’dan bu kadar nefret ettiren nedir acaba? Hadi biz Türk olarak “bizi almadı hergeleler ne halleri varsa görsünler” desek nispeten anlaşılabilir ama Boris’in iç dünyası saçlarından bile karışık …
UK demişken,
Iran’s largest private bank, in which the Iranian government owns a 20 percent stake, sued the UK government over sanctions it imposed back in 2009. The bank had originally sought $3.9 billion in damages, but the sum was reportedly later decreased to $1.6 billion with interest. Media reports state that the payment was conducted late this week using a third country, as the parties wanted to avoid US sanctions. The third country in question was not specified.
Bu banka Bank Mellat! Ama third, fourth, fifth country’ler belli değil! Yakında İran – ABD görüşmeleri başlayınca bu hesaplar daha çok konuşulacağa benzer…
FED’in bilançosunun su an nerede olduğunu bilen var mı? Bilen varsa ve beni aydınlatırsa sevinirim. FED’in bilançosunun küçüldü haberleri bence kocaman bir yalan ve tam tersi daha da büyüyecek!
Son olarak Cuma günü açıklanan ABD ‘Tarım dışı istihdam’ raporu dağ beklenirken fare doğurdu. Döviz ve bonolar konusunda daha önce yazdıklarımıza ilave bir şey yok. Dunyada -ABD ağırlıklı olarak– Şirket ve bankaların kendi hisse senetlerini alması nereye kadar devam edecek bilmiyorum. Gösterdikleri, yayınladıkları karların çok büyük bölümü oradan geliyor. Réel anlamda dövizden, bonodan, ticaretin finansmanından para kazanamayan bankalar bilançolarında gösterdikleri karları nereden yapıyor çok merak ediyorum. Buyuk bir manipülasyon var. Bizim çocukluk zamanımızda guzel bir ‘izocam’ reklamı vardı. “Yöneticimiz uyuyor mu” diye. Dünyayı yönetenler kesinlikle uyumuyor ama halkı uyuttukları kesin.
Şanslı bir hafta dilerim
Yorum