Maalesef basketbol milli takımımız biraz önce sona eren maçta Çekya’ya yenilerek ilk 16 şansını kaybetti ve Çin’de düzenlenen Dünya Kupası’na veda etti. Benim icin sürpriz olmadı, zira Amerika maçından sonra düzenlenen basın toplantısında antrenör Ufuk Sarıca’nın vücut dili ve konuşmaları, takımın kafasında turnuvayı kapattığının sinyallerini vermişti.
Tabii şu an bu turnuva Çin’deki en önemli konulardan biri olsa da diğer gelişmeleri gölgelemesin! Birincisi Kanada, meşhur (!) McKinsey şirketinin eski yöneticilerinden Dominic Barton’ı Çin büyükelçisi olarak atadı. Barton, yeni görev yerinde önemli ilişkileri olmasına rağmen acaba Amerika’nın yaptırımıyla tutukladıkları Çin’in en büyük özel şirketi Huawei’nin kadın patronu Meng Wanzhau krizini unutturabilecek mi? Hiç sanmıyorum.
Diğer yandan Moody’s, yükselen Çin-Amerika geriliminin daha da derinleşebileceğini bildirdi. Trump bu işten karlı çıkacaklarını söylüyor ama pek inanan yok gibi! Son yüzyılda en güçsüz durumundaki Amerika gücünü göstermeye çalışıyorsa zaten eskisi gibi güçlü olmadığını da itiraf etmiş olmuyor mu?
Birleşik Krallık’ta Johnson, parlamentoda yine yuhalandı. İngiliz Sterlini (geçen yazımızda anlattığımız gelişmeler) bir ‘deal’ umuduyla değer kazanarak 1.20’den yeniden 1.23’lere geldi. Cin’ in “Amerika ile görüşebiliriz” haberi ile ‘Oversold’ olan Yen Cross’ larında genel bir düzeltme ve risk-on dediğimiz bahar havası başladı. Dolardaki düzeltme Euro ve diğer birimlere karşı şu an için devam ediyor ama trendi değiştirecek bir dinamik var mı? Bence yok.
Dünyanın başına ne geliyorsa 50% sorumlusu McKinsey çalışanlarıdır.
Bir de Goldman tabi