Yazının başlığı şu anda dünyanın içinde bulunduğu bir durum. Ne kadar insan farkında bilmiyorum…
Konuyu biraz dolandırarak geleceğim.
Ben İsviçre’de yaşıyorum. Her yerde her konuda yapılmaması gereken şeyler için ceza vardır. Bu kanunlar ile belirtilmiştir. Tamam Isviçre küçük , Avrupa Topluluğu ülkelerinden belki 50 sene ileride ama bu kurallar sayesinde ve bu herkes için.
İnsanlar ceza yemekten korkar. Bu saat 22’den sonra alkol satın almaya çalışan biri için geçerli, köpeğini tasmasından çıkaran biri için de geçerli (küçük kantonlarda insanlara duyulan 100% güven dışında), trafik kurallarını ihlal etmek konusunda geçerli, geçerli de geçerli.
Bu ne demek? İnsanları Korkut! Dinler de zaten böyle doğmuştur. Savunduğun her ne ise insanları Korkutarak gücünü göster…
Aslında insan denilen hayvanın en büyük iki korkusunun:
- Gürültü
- Boğulmak
olduğu söylenir. Ben bu konuların uzmanı değilim ama ben de yaşayan bir hayvanım… Ayrıca iyi ki Bozcaada’da yaşayan bir kedi ya da köpek değilim.
Bozcaada’da adamın biri civcivlerini yediğini iddia ettiği onlarca köpeği sokağa atmış. O köpekler şimdi sokaklarda yaşıyor. Ben de her köpegi eve alamayacağım için (bana kalırsa alırım da, “hanım tek başına bakarsın” dedi!) dışarıda elimden geldiği kadarıyla beslemeye çalışıyorum. Tabii benim elimden yemek yedikleri icin peşimden geliyorlar. Benim çay içmek için gittiğim her yere beraber gidiyoruz. Bu iş benim ve diğer bazı arkadaşlarımın hoşuna gitse de daha büyük bir çoğunluğun hoşuna gitmiyor! “Ben köpeğin yedigi yerde mi yemek yiyeceğim” diyenler çoğunlukta. Benim bildiğim bütün bu canlıları Allah yarattı. Sen şimdi kendini onun yarattığı başka bir canlıdan üstün mü görüyorsun ? Haa eğer görüyorsan bunun bizim dinimizde de hiç bir dinde de yeri yok! Bu kibir …
İnsanoglu yavaş yavaş kendi sonunu hazırlıyor….
Neyse konumuza dönecek olursak; Son 10-15 senedir cezalar ABD’nin başını çektiği bir grup ülkeler tarafından başka ülkeler için de kullanılıyor. Sen benim dediğimi yapmıyorsun hımmmm! Rusya’yı cezalandırdılar, İran’ı cezalandırdılar, Sudan’ı cezalandırdılar, onların dediğini yapmayan herkesi -kendilerine göre- cezalandırdı emperyalist güçler dediğimiz ABD, ingiltere, İskandinav ülkeleri, Avrupa Topluluğu bok püsür…Son zamanlarda bu kervana Çin de katıldı. Bu korku salgınının İnsanlarda yarattığı duygu; Nefret ve kin! Sonra sokak olayları vs. Her şeyden üzücüsü bu korku içinde büyüyen çocuklar…
Trump’dan, Bojo’dan (Boris Johnson), Avrupa Topluluğundan ya da dünyanın diğer gelişmiş (!) ülkelerini yönetenlerden “tüyo” alarak işlem yapanların sayısı ayyuka çıktı. Ama bu insanlar icin su an en ufak bir soruşturma yok. Peki bunlar hep teknik konular. Bu soruşturmaları kim yapacak!
Audit şirketleri mi? Rating şirketleri mi?
Piyasalar üzerinde hiç bir teknik bilgisi yok bu insanların.
Türkiye’ye gelecek olursak; Lütfen biri bana söylesin? Son 2 haftada sattığımız döviz rakamı ne kadar? Böyle bir dalgayı faiz artırmadan nasıl atlatmayı düşünüyoruz? DTH hesapları neredeydi şu an nerede?
Dünyanın her yerinde insanlar borçlu. Hiçbiri sosyal güvencesinden emin degil. Bu sadece Türkiye için değil bütün dünya için geçerli. Yaşlılık fonlarlarıyla neler yapılıyor, nerelere yatırım yapılıyor? Kimse bilmiyor ve kontrol edemiyor.
Ben inşallah görmem de bir gün global dünyamızda insanlara diyecekler! “Kusura bakma kardeş biraz daha çalış” ya da ne biliyim….”Senin var bildiğin para artık yok ! “
Şu an dünyada işsizlik had safhada. Siz bakmayın resmî açıklamalara… Hali hazırda var olan işler ise ya insanlara yeterli gelmiyor ya da kendi işlerine devam edip başka nerde daha iyi ne iş var onu araştırıyorlar.
“Network” denilen bir olgu yerleşti. Türkçesi bildiğin yalakalık! Ben orda görüneyim, ben burda görüneyim. Yok öyle olmaz. Olsa da en fazla 6 ay olur, 1 sene olur. Şu an Londra’da, Paris’te ikinci bir iş olarak hayat kadınlığı yapanların sayısı kaç biliyor musunuz? Ha ben sallamıyorum. Londra’da yaşayan bir hanım en fazla kaç para alır biliyor musunuz ? Bilemedin 35-40 bin Sterlin yıllık. Bunun içinde kirası var, makyajı var, giyimi var ki İngiliz hanımlar giyime düşkündür. Hesabı ben yaptım, siz de yapın…
Keza Fransız hanımlar da bakıma düşkündür, her hanım düşkündür. Zaten biz erkekler onlar icin çalışmıyor muyuz ? (Bunun tersini söyleyip bekar kalan arkadaşlarım da oldu ama hiçbirinin burnu boktan çıkmadı!) Yani Türkçesi onlarla da, onlarsız da olmuyor…
Neyse söyleyeceğim şu; Lükse para yetişmiyor. Ya her şeyi kısacağız ki, sosyal çalkantılara yol açar ve de açacak ya da küçüleceğiz. Üçüncü bir yol yok.
Dünyanın belli başlı mücevher üreticilerinden biri olan İsrail’in ihracatı geçen ay yüzde 22 düşmüş. İhracatında yüzde otuza yakın bir paya sahip olan Hong Kong’taki olaylar bu krizin en büyük nedeni olarak gösteriliyor. Çin’in Hong Kong’a gidecek ve orayla iş yapan vatandaşlarına vize vermediği söyleniyor.
Putin matrak adam. Son Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretlerinde, Kral ve Prense gyrfalcon (Şahin, doğan gibi ender rastlanan bir kuş) hediye götürmüş. Arap ne anlasın Kuş’tan? Hele Alpha (kuşun adı) bir de doğurmasın mı? Bu tip kuşların uçaklara büyük zararlar verebileceği söyleniyor. Acaba uçaklara verdikleri korkuyu Araplara da verebilecekler mi! Tabi Araplar bir şey de diyemiyorlar, ne de olsa hediyeyi veren Putin! Ben bunu beğenmedim de istersen ?
Global piyasalarda ABD doları trendi döndü mü? Daha önce de söylediğim gibi EurUsd’da 1.1175/80’nin üzerinde arka arkaya iki kapanış olursa teyit eder. Su an henüz orada değiliz.
TCMB Perşembe günü faiz kararını açıklayacak. Suriye’de Kürtlere verilen çekilme süresi tamamlandıktan iki gün sonra. Beklenti 225 baz puanı indirim. Ben diyorum faizler kesinlikle artırılmalı! Piyasa bekliyor indirim! Ne diyim hayırlısı olsun… Ateşle oynuyoruz gibime geliyor…
Brent petrolde 56’nın altı hedefimiz olan 20’lere öyle ya da böyle gideceğimizi düşünüyorum. Sterlin’in bu seviyelerde (1.29-1.30) olması Brexit haberlerinden çok son günlerde devam eden global ABD doları zayıflığı ile direk ilişkili.
Şanslı kalın
Yorum