Askerimiz Suriye’ye girdi. Allah çocuklarımızı kazalardan, belalardan korusun. Anneler yine ağlayacak, babalar içine atacak. Çok ama çok insan üzülecek. Tabii bu olay buraya 1 günde gelmedi. 100 seneyi aşkın bir gecmisi var. Gecmis zamanlarda iyi yaptığımız şeyler oldu, kötü yaptığımız şeyler oldu. Ama şimdi bu noktadayız ve bu bir savas ve karşındaki adamlar savaştan beslenen insanlar. Petrolun fiyatını düşürmemeye, geri kalmış ülkeleri somurmeye çalışan insanlar. Medyaya hakimler. “Turkeyisnotourfriend” diye başlık atmışlar. Girip okuyunca insanın kanı donuyor.
Çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. Eğer TCMB yarın faizleri artırmazsa Türkiye default’a gider.
İşin askeri tarafını ben bilmem. Şüphesiz ki yönetenler akıllarıyla ve vicdanlarıyla en az benim kadar bu olaya vakıftır. Biz buraya nasıl çekildik, nasıl olay buraya geldi bunları konuşmanın zamanı degil. Su an butun ülke tek yürek olmak zorunda. Sonradan sıkıntıları olan birbirleriyle kozlarını paylaşsın.
Ben işin ekonomik tarafında, nacizane görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.
Her Şeyden önce Türkiye, hic kimsenin bir tweet atarak bitirebileceği bir ülke değildir. Her ne kadar son zamanlarda lükse alışmış olsak bile Türk milleti değişik bir millettir. Zaten spordan tutun, butun konularda (Şahsi değerlerin başarısı da dahil) bunun kanıtıdır.
İkinci olarak bu bir parti meselesi değildir. Dolayısı ile bunu karşı olan fikrini çok ama çok önceden belirtmeliydi. Meşhur bir laf vardır. “If you oppose, propose” diye. Bu futbol geyiğinde tolere edilebilir. Ama şu anda asla ve asla edilemez.
Diyebilirsiniz ki, Suriyelileri niye kabul ettik! Biz kendimize yetemiyor iken neden onlara hastanelerde bile öncelik hakkı verdik. Doğrudur.
Butun bunlar yanlıştı ve kimsenin bu konuyu savunabilecek durumu yok.
Biz (ben iyiniyetle olduğuna inanıyorum, siz sen aptalsın diyebilirsiniz) bir ‘açılım’ yaptık. Kötüye kullanıldı.
Suriyelileri kabul etmek zorunda kaldık (Sonradan misafir dediklerimiz bizi tehdit eder hale geldi). Butun bu konularda çok büyük hatalar yapıldı. Kendi insanlarımızı kusturduk. Ama bunların hepsi oldu.
Bundan sonra ne olacak? Ne yapmalıyız?
Her Şeyden önce yarın TCMB faizleri artırmalıdır. Döviz ataklarını döviz satarak önlemek mümkün olsaydı bunu Rusya 2014’de yapabilirdi. Ama Rusya bile (100 milyar ABD dolarından fazla sattı, Rubleye karşı) o kadar döviz rezervine rağmen bunu yapamadı. Sonunda faizleri %17’ye çıkartmak zorunda kaldı.
Neden çünkü bu dövizleri Türkiye’den insanlar alıyor. Aynen Rusya’da olduğu gibi. Siz bakmayın son zamanlarda gündeme gelen 8 Ekim opsiyon palavralarına. Dunyada hic bir güç 1 sene sonrasına opsiyon yazarak başka bir ülkenin ekonomisine fayda ya da zarar sağlayamaz. Bu maalesef ‘cahil ve teknik konuda çok yetersiz’ kişiler sosyal medyada yer buluyor.
Bir ikincisi TCMB ya da kamu bankaları çok yanlış biçimde döviz satıyorlar. Çok acemice. Hic bir zaman bir seviye vermeyeceksin! (Son 2 gündür 5.85/5.8550). Hic kimse senin ne yaptığını bilmeyecek. Bu piyasalarda bir seviye vermek ‘yokuş aşağı gelen kamyonu eliyle durdurmaya çalışmak’ gibi bir şeydir. Altında kalırsın. Madem olay buraya geldi artık biraz üst düzey düşünmek lazım. Maalesef şu an bizim taktiğimiz bir ‘Çanakkale geçilmez’ taktiği degil. Topu alan gider. Sonuçları kötü olur.
Yarın TCMB acilen faizleri artırmalı. Bu yeter şart değildir ama gerek şarttır.
İyi akşamlar
Kardesim harikasin yazilara devam akici ve guzel tipki benim gibi mutlu hafta sonu diliyorum. Gercek soyluyorum .yazilara devam iyiki arkadasimsin…
Sağol kardesim