Pazar Yazıları – 21 Eylül 2019

Pazar Yazıları – 21 Eylül 2019

Guy de Maupassant hikayeleri gerçek mi oluyor? Malum kendisi 1850-1893 yılları arasında yaşamış, kısa hikayelerin üstadı olarak bilinen bir Fransız yazardır. 70’li yılların sonlarında, tek kanal dönemlerinde, hikayelerinden esinlenerek yapılan tv filmlerini seyrettiğimi çok iyi hatırlarım. Onlardan birinde, bazı mahkumların -hapishanede kendilerini barındırma imkanı olmadığı için – geceleri dışarıda geçirip sabahları koğuşlarına döndüklerini izlemiş ve çok ilginç bulmuştum. Bugunlerde aynı şey Cenevre hapishanesi Champ-Dollon’da vuku buluyor. Kapasite olarak en fazla 400 kişiyi barındırma imkanı olan hapishanede mahkum sayısı 1000’i geçmiş! Puplinge’daki bu binaya 3 yıldızlı otel notu verenler de var fakat son zamanlarda -fazla kalabalıktan dolayı- meydana gelen olaylardan sonra yeni çözümler aranıyormuş. Bunlardan biri de iyi hali görülen mahkumlara geceleri izin vermek…

Dünkü Bloomberg haberlerinde memlekette -ev yapımı konservelerde kullanılmak için kullanılan – kavanoz kapaklarında buyuk bir talep olduğunu, ihtiyaca cevap verilemediğini bildiren bir haber vardı. Bozcaadaki komşumun neden hep benden kavanoz istediğini simdi daha iyi anladım! Bu Ada’da büyük bir sektör haline geldi. Tatile gelen herkes reçel alıp götürüyor yanında. Otellerde her sabah verilen kahvaltılarda envai çeşit reçel var. İşin komik yanı – bizim halkımızın işgüzarlığını bilmediği icin – Bloomberg bu olayı sebze fiyatlarının yükselme beklentisine bağlamış! Bu arada nedir bizim milletteki bu tatlı tutkusu anlamıyorum.

İngiltere’de gençler arasında yapılan bir araştırmaya göre tek pozitif etkisi olan sosyal medya aracı ‘U Tube’ olarak belirlenmiş.

Facebook’un postalardaki ‘like’ adedini sınırlamaya çalıştığı ve İnstagram’ın en zarar verici sosyal medya kanalı olduğu da araştırmadan öğrendiklerimiz.

Ülkelere göre sosyal medya kullanım oranı ise aşağıdaki gibi;

Dünyada en önlerde olduğumuz konulardan biri!

Marijuana kullanıyor musunuz? Ben de kullanmıyorum, zaten yasal değil. Her gün bir yerlerden en az 2 ya da 3 mail alıyorum! “Marijuana hisseleri al” diye. Yasal olmayan bir seyin hissesi nasıl oluyor onu hiç anlamış değilim ama tarla ekenlerin sayısında da büyük bir artış olduğu kesin! Hem de çok uzaklarda değil.

Bu resimdeki Yugoslav bir hanım. Patronu bu ise 1 milyon Euro yatırmış, o da bu ferah yerde çalışıyor.

Kanada’da ise 17 Ekim’de yasal hale gelecek. ABD’ye donecek olursak;

Rakamlar ve grafikler yukarıda. İlgilenen dostlar icin hisselerin adlarını da verip konuyu kapatalım. (İnsallah bu yaştan sonra adımız otçuya çıkmaz!)

OTC:PLNHF

OTC:CWBHF

NYSE:IIPR

(Bu bir yatırım tavsiyesi değildir)

Geçen Salı ve çarşamba günleri Şampiyonlar Ligi maçları başladı. Çarşamba gecesi Fed Powell amcayı izlediğim için benim seyretme şansım olmadı. Özetlerden gördüğüm kadarıyla cimbom 1 puana yatsın kalksın şükretsin. Aynı gece Cimbomun rakibi gibi diğer bir Belçika takımı olan Genk, Salzburg takımından yarım düzine gol yedi. Salzburg takımında oynayan 2 genc oyuncuya bayıldım. Biri Norveçli Erling Braut Halland, 19 yaşında. Diğeri ise Güney Koreli Hwang Hee Chan, 23 yasında. O akşam extra mı oynadılar bilmiyorum. İlk kez seyrettim ama izlemeye devam edeceğim.

Petrol fiyatlarının neden hala düşmediğini -geç de olsa- anladım! Mitsubishi Corp. Japonya’nın en büyük ‘Trading House’ı, Kasım 2018’den beri Çin’le petrol işi yapsın diye Singapur şubelerine aldıkları bir elemanlarının -yetkisi olmayan işlerle – 320 milyon ABD doları kaybetmeyi başardığını ve kendisini polise teslim ettiklerini açıkladı. Nasıl böyle bir şey olabiliyor?

Compliance ve risk bölümünde çalışan arkadaşlar neredeler? Herseye hayır derler; ona hayır buna hayır yani çok hayırseverdirler ama ancak gol olduğunda topu kaleden çıkarmayı bilirler!

Palm Beach’in nerede olduğunu biliyoruz? Florida’da Meksika körfezi tarafı değil, Atlantik Okyanusu tarafında. Gun gecmiyor ki geçen ay hapishanede intihar eden Jeffrey Epstein hakkında bir haber çıkmasın! 2008’te batan ‘Barings’, daha sonraları Deutsche ve ne kadar açgözlü, uc kagıtcı New York ticari banka/şirketleri varsa onlar ile olan çarpık iliskileri, Prens Andrew ile genc kızları nasıl seks trafiğinin içine soktukları vs. Geçenlerde Trump’a sorduklarında “Jeff, Palm Beach’ten kankamdı” dedi. Anlaşılan tam ‘Al papazı ver kızı’ yeriymiş! Nedir insanlardaki bu uçkur manyaklığı, degil mi?

Trump’tan devam edelim. Malum iki hafta önce Danimarka’ya bağlı ama ayrı yönetilen ‘Greenland’ ı almak istediğini beyan etti! Renkli adam vesselam. Danimarka’nın hanım Başbakanı Mette Frediriksen (Ben geçen yıl kaybettiğimiz ‘Cranberries’ grubunun şarkıcısı Dolores Rourke’ye benzetirim) çıktı ağzının payını verdi, iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi. Peki neden Greenland? (@FTLex). Çünkü Greenland son zamanlarda çok konuşulmaya başlanan ‘iklim değişikliği – Climate Change)’ icin ideal bir yer. İssiz tek bir insan bile yok. İki çok önemli kasabası var; Başkent Nuuk ve Ilulissat. Bölgenin özelliği iklim degisikliginin ilk göründüğü, fark edildigi yer olması. (İnstagram @ft_weekend) Dünyanın bu en büyük adası son yıllarda turist rekorları kırıyor, insanlar -ABD’de 19.yüzyıl sonlarında görülen altın çılgınlığı gibi- gelip buraya yerleşmek istiyorlar. Ne dersiniz?

Peki, İklim değişikliği ne anlama geliyor? Neden ikea gidip Romanya’da ruzgar güllerinin olduğu

arazileri alıyor (Geçen haftaki Pazar yazımız). Greta Thunberg isimli 2003 doğumlu, oğlak burcu, İsveçli çevreci bir genc hanımın önderlik ettiği aktivist grup dünyanın her yerinde mitingler yaparak bu konuda insanları bilinçlendirmeye çalışıyorlar (Baktılar dunya gidiyor, politikacılar, bürokratlar hepsi kendi aleminde)

Greta’nın annesi opera sanatçısı, babası ise aktör. Kendisine ‘gelecegin lideri’ yakıştırması yapan çok sayıda insan var. Aslında çok yeni seyler söylemiyor. Bilim adamlarının yıllardır söylediği şeyleri söylüyor ve politikacılara, is adamlarına “Benim geleceğimi çalıyorsunuz” diyor. Sene basında Davos’ta konuştu, koskoca adamlar ‘mal’ gibi dinledi. Söylediği seyler;

karbon üretimini düşürmek, hava uçuşlarını boykot etmek, et yememek vs. Umarız ve dileriz ki, bu aç gözlüler dünyasında başarılı olur.

İyi hafta sonları