Yazılarımızı düzenli takip edenler bilirler. Biz hali hazırda dünyada bir durgunluk olduğunu ve bunun öyle yüzde +1-2 değil en az eksi yüzde 30 olduğunu savunuyoruz. Peki diyeceksiniz ki o zaman global hisseler nasıl oluyor da artmaya devam ediyor?
Açıklayalım. Bilindiği gibi 2008’ den beri merkez bankaları kontrolü kaybetti ve piyasaya para basmaktan başka bir görev itfa etmiyor. Faizler düşüyor, daha da düşecek. Fed en sonunda faizleri 8 Ekim 2008’ de olduğu gibi sıfıra indirecek, petrol yeniden 20 ABD dolarına gidecek. Tabi bunlar bizim görüşlerimiz. Peki bankaların ve iyi rating sahibi şirketlerin bu kadar rahat fonlama bulma olasılığı varken neden kredi vermiyorlar, neden ev fiyatları düşüyor? Söyleyelim! Çünkü buldukları fonlarla kendi hisse senetlerini ya da yöneticilerinin hisse opsiyonlarını alıyorlar. Açgözlülüğün bu kadarı değil mi? Bu işlemlerin çoğunu da ETF’ lerden (Exchange Traded Funds) yapıyorlar. Çünkü orada kaldıraç sistemi var. Sahip olduğunuz paradan çok daha fazlası ile işlem yapabiliyorsunuz. Peki 2008’ deki gibi şemsiye ters döndüğünde ve bankalar / şirketler bu ETF’ leri boşaltmaya başladığında bunları kim alacak? Hiç kimse! Çok yakında Avrupa merkez bankası da aynı Bank of Japan (BOJ) gibi hisse senedi alımına başlayacak (Liquidity time bomb!)
Yaşadığımız İsviçre Cenevre’ den örnek verelim. 1990’ larda faizler yüzde 4-5 iken Mortgage Debt / GSMH oranı yüzde sekizin üstündeyken- su an eksi yüzde 0.75 resmi faize rağmen- bu oran yüzde 1’ in altında (Tabi bunda yükselen GSMH’ nın da etkisi var). Fakat bankalar ev almak isteyenlere kredi verme şartlarını çok ama çok zorlaştırdılar. Nasıl para kazandık diyorlar ben anlamıyorum. İki ay önce UBS’ in başlattığı, bugunlerde de CS’ in uygulamaya başladığı zengin müşterilere sıfır faiz uygulamasını icat ettiler (En az 2 milyon CHF). Amaç onları kaybetmemek, kucuk / orta yatırımcı kimsenin umurunda değil, kredi vermek hic umurlarında değil. Ticari bankalar, eksi 0.75’ ten İsvicre merkez bankası (SNB) den buldukları fonları millete artı yüzde 1’ den satıyorlar. Hem de ne koşullarda…
Bu kadar laf salatasından sonra gelelim haftanın merkez bankaları gelişmelerine. Herkes birşeyler yazıyor. Yok Fed 25 baz puan mı yapacak, 50’ mi. Su an Fed’ de ya da diğer merkez bankalarda çalışanların öncelikli amacı bir şekilde işlerini korumak. Baksanıza Trump amca iki günden birinde Powell’ a fırçayı kayıyor, adam yarabbi şükür!
Şu an Rusya, Türkiye, Çin, Hindistan başta olmak üzere birçok ülke once ABD doları, onunla da altın alıyor. Trump olayı gördü, en azından faiz ödemek istemiyor, zaten borc almış başını gitmiş. Fakat bunu Trump’ a yaptırmıyorlar. Tabiki Trump ‘sütten çıkmış ak kaşık değil’ ama hafta sonu gerçekleşen Aramco saldırısını kim yaptı!
Trump’ ı 2020’ de ya da daha öncesinde indirmek isteyen artık adına ne derseniz deyin, ben diyeyim, Amerikan derin devleti. Artık her şey çok ortada. Baktılar dünkü ilk hareketten sonra petrol yeniden aşağıya geliyor, Fox News devreye girdi. Neymiş İran yollamış füzeleri. Trump’ a “Bolton’ ı attın, kendine gel! “ mesajı veriyorlar. Çok tehlikeli bir oyun başladı ve maalesef oyunu planlayanlar çok acımasız. Bu satırları yazdığımız sırada Brent 68 civarında işlem görüyor ve de Suudilerin hala bir envanter raporu vermemesinden dolayı 80 diyenler bile var! Biz hala fikrimizi koruyoruz, bu seviyeler bir satış fırsatı…
Bu haftaki merkez bankaları kararları öncesinde bizim tahminimiz Fed ister 25 ister 50 baz puanı indirsin ABD doları yükselmeye devam edecek, keza altın/gümüş. İsviçre’de banka lobisinden SNB’ ye büyük bir baskı var. “Faizler yeteri kadar dusuk, para kazanamıyoruz” diyorlar. UK! Hisseli harikalar kumpanyası. Çok yakın bir gelecekte Londra’da yaşayan İngiliz kalmayabilir! Çoğu kendi evlerini satıp, daha az para ile yaşayabilecekleri yerlere taşınıyorlar. En büyük, belki de tek alıcı yabancılar.
İyi haftalar dilerim.
Bu iş kitabın “neyse o “ da bahsettiğin Süleyman amcaya benzedi yani beni kategorize etme…
😂😂😂